3c

Ağustos 25, 2009

Kim bize iyi geliyor, kimin yanında huzura varıyoruz, bunu bile seçemiyoruz. bazı insanlar birbirlerine iyi geldiklerini bile anlamıyorlar. anlasalar bile boşuna! anladığı anda devreye giriyor korkular... kaybetme korkusu sahiplenmeyi doğuruyor, sahiplenme 'hak'kı ve hak saygısızlığı.

nasıl anlatmalı? sahiplenmenin, sahip olmanın bir sanrı olduğunu kafamıza nasıl sokmalı? kişiler yanyana geldiklerinde özleri onlardan bağımsız buluşur... bunu çok az kişi fark eder. sözcükleriyle mesafeyi çizmeden, yaptıklarıyla ayrılığa sebebiyet vermeden duramaz ama kişi. evet duramaz, yontulmamış kanıları, üzerinde durmadığı inançları vardır çünkü ve benliğini kimliğiyle karıştırıp yaşar gider öylece. böylece boşalır içi aşkların, sevgilerin içi çürümeye yüz tutar.
o halde nasıl açıklamalı o bağı? tek cümle yetmeli: "mutluyum senin yanında." ve bundan ötesi beklenmemeli...

3 comments:

  1. kaybetme ve ardından gelecek olan yalnız kalma duygusu! bu şehirleşmenin insanlara getirdiği en büyük korkulardan birisi belkide, bu kadar karmaşa ve kalabalık içinde tek kalma korkusu. egoistçe,bulduğun aşkı ve sahibini sarmalamak

  2. ve mazoşistçe bundan büyük bir keyif almak ve her istediğini yapmak...

  3. gidebildiğin kadar uzağa gittiğin zaman (şimdi tüm yolların sende olduğunu biliyorsun ve her yola geliyorsun artık)orda, bir insana ihtiyacın olacak
    varlığını doğrulaması için
    ne iyi ki varsın.işte seni bunun için seviyorum.

Yorum Gönder

Çürümenin Blogu © 2008 Blog Design by Randomness