0c

Ağustos 12, 2009

"Kaybolmuş samimiyet...
Uykusuzluğumun şu başında yeniden düşününce, bu okuma ritüeli, her akşam, yatağının başucunda, o daha küçükken - aynı saat ve değişmez hareketler-, biraz duaya benzerdi. Günün şamatasından sonraki bu ani ateşkes, tüm olağanın dışındaki bu buluşmalar, hikayenin ilk kelimelerinden önce toplanan bu sessizlik anı, sesimiz sonunda kendine eş, geçişlerin ibadetimsi hali... Evet, her akşam okunan hikaye duanın en güzel işlevinin yerini dolduruyordu, en ilgisizi, en şatafatsızı, ve sadece insanlara özgü olanını: hakaretlerin/günahların affı. Hiçbir hatayı itiraf etmiyorduk, kendimize ebediyetten bir parça bahşetmeye çalışmıyorduk, bir birlik anıydı bu, ikimizin arasında, metnin aklanışı, değeri olan tek cennete dönüş: içtenlik. Farkında olmadan hikayenin işlevlerinden birini keşfediyorduk ve dahası genel olarak sanatın, yani insanların savaşına ara verme çabasının.
Sevgi yeni bir deri kazanıyordu.
Bedavaydı."

Daniel Pennac, Comme Un Roman / Roman Gibi

0 comments:

Yorum Gönder

Çürümenin Blogu © 2008 Blog Design by Randomness