0c

Haziran 06, 2009

İnsan bir şeyleri kaybetmeli ki, yerine yenilerini koyabilsin. Yenilik arzusu, insanı insan yapan mayanın yegâne harcı olduğundan, insan girdiği döngüleri sürekli yıkmakla hayatta kalır. Yaşadığımız çağ sadece eşyaları ve çevreyi yeniler. Yaşam ve yaşayan, yenilenen maddeler içinde eskir ve bunun onda yarattığı yenilik sanrısı, insanlara mutluluk peşinde at koşturtur. Nereye koşulduğu bilinmeyen (ve hipodromdaki atlar gibi daireler çizer onlar) bu koşu insandan, dur durak bilmez öldürme arzusuna rağmen değerli biçtiği yaşamını/canını ister.
Zamanlar insanın koşuyu seyrettiği zamanlar artık. Bir kısım dürbünle yarışı seyredip atlara para yatırırken, koşudan sıkılan yorgun ruhlar hipodromun önünde insana ağıt yakar.

Bir tek sanatçılar acıdan güzellik yaratabilecek güçteler. Onlar olmasa insan bir dakika bile dayanamazdı yaşamaya.

0 comments:

Yorum Gönder

Çürümenin Blogu © 2008 Blog Design by Randomness