1c

Haziran 03, 2009

son zamanlarda çocukluğuma dair görüntüler, kokular ve dolayısıyla hissiyatlar hortluyor içimden. kokuların böyle bir etkisi olduğunu biliyoruz zaten. (ve ben daha ikinci cümleden yazımdan tiksiniyorum bunları anlatırken. eğer yazı insanın ruhunu yansıtıyorsa, ne kadar sıkıcı bir ruhum olmalı ki, estetik yoksunu cümleler saçıyor ortaya. ve en kötüsü de bunun önüne geçememem. ne kadar uğraşırsam uğraşayım, yazının estetiği benim yanıma uğramayacak. lisedeyken murathan mungan'ın imza gününe gittiğimde, özel kitabı murathan 95'i evde unutmuş, mecburen oradan bir kitap satın almış ve onu imzalatmıştım. kitap "paranın cinleri" adlı otobiyografik bir metniydi mungan'ın. attığı imzanın üstüne bir şeyler de çiziktirmişti: "Atakan'a yazının cinleriyle." hoş ben hala daha yazısının kötülüğünden çıkaramamışımdır, yazının mı yarının mı cinleriyle demek istediğini. kendimi avutup iki anlama da sahiplenirdim. hem yazının hem yarının cinleri. cinlerimin ortaya çıkacağı zamanları bekliyorum şimdi. çünkü belli ki kendi başıma hiçbir şey beceremiyorum. beni cinlerim yönetsin istiyorum bazen, ama zaten öyle de yapıyorlar çaktırmadan. peki bu cinler beni ne denli ipliyorlar? amaçları beni korumak mı yoksa beni rezil etmek mi? rezil olmaktan korkum yok aslında, ama yazık ki bu cinler insanı kendisine rezil ediyor.)

1 comments:

  1. cinleriniz tepenizde bence :)

Yorum Gönder

Çürümenin Blogu © 2008 Blog Design by Randomness